1 Ağustos 2014 Cuma

Susarak Konuşalım Mı?

"Konuşmak özlenilebilir bir duygu mu?" Aklından son zamanlarda geçen tek soruydu bu. Cevabını bulamıyordu. Zaten bayılırdı cevabını bulamayacağı sorular sormaya. Bazen düşünüyordu da ne çok soru vardı hayatında cevabını bilmediği. Cevaplamak istemiyordu belki de. Cevaplarsa önemini yitirecekti hayatında düzenli olarak yaptığı tek şey. Konuşmak istiyordu aslında sorularını kendine değil cevap alacağı insanlara yüksek sesle sormak istiyordu. Ama korkuyordu işte alacağı ya da alamayacağı cevaplardan, hayatının amacını kaybetmekten.
 Özlüyordu. Konuşmayı mı yoksa konuştuklarını mı özlüyordu? Ne tesadüf ki onu da bilmiyordu. Konuşmalı mıydı sırf özlediğinden yoksa susmalı mıydı derdini anlatmak için? "Susmak bir şeylerin anlatımıysa şüphesiz en anlamlı şeydir susmak." demiş Ahmet Telli bir şiirinde. O da hiçbir şey yapmadan sadece susarak anlatabilir miydi tüm dertlerini? Tüm kızgınlıklarını, kırgınlıklarını susarak hissettirebilir miydi? Ya özlemini? Susarsa daha mı anlamlı olurdu özlemek? Keşke korkmadan alabilseydi cevaplarını şu hayattan. Keşke sadece susarak konuşabilseydi hayatla.
İşte bir kez daha aynı hisleri farklı kelimelerle anlatmıştı günlüğüne. Susarak yazmıştı bir kez daha hislerini. Onu yapabiliyordu da ya diğeri? Diğerini de yapabilecek miydi? Susarak konuşabilecek miydi? Bak işte yine başlamıştı cevabını bilmediği hatta belki de hiç bilemeyeceği soruları sıralamaya..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder